Hakikat Damlaları-28

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

İnanmış bir insan kendisini sorgularken imansız olarak devrilip gitmekten dolayı tir tir titreyebilir; fakat asla, “Ben münafığım” diyemez. Nifak alameti taşımak başka münafık olmaksa bambaşkadır.

***

Efendimiz başta bütün enbiyâyı tanıyıp anlayabilmenin ilk şartı, onları kendimiz gibi, davranışlarını da bizim davranışlarımız gibi değerlendirmemektir. Unutulmamalıdır ki, onlar ısmarlama insanlardır.

***

Dinim birinci sırada gelir; dilimsiz de edemem.

***

“Ene”yi toprağa gömmek.. var olunacaksa “nahnü” ile var olmak.. “Hüve”yi bulduktan sonra “nahnü”den de kurtulmak… işte mesleğimizin esası.

***

Cenâb-ı Allah’ın kıymet atfettiği şeylere değer vermek, sevmediği hususlara da sırtını dönmek takvalı olmanın en önemli şartlarından biridir.

***

Şefkat en paslı kilitleri açan bir anahtar ve ölmüş ruhları bile diriltebilecek bir yed-i Mesîh’tir.

***

Kâdir biz değiliz ki, kader bize bağlı olarak cereyan etsin…

***

Allah’ın nimetlerini hatırlatma bakımından oruçtan daha güzel bir hatırlatıcı yoktur.

***

En büyük muvaffakiyetleri bile kendinden bilmeme içe dönük en büyük muvaffakiyettir.

***

“Ehad”, ikincisi olmayan tek demektir ve insanlarda isim olarak kullanılması uygun değildir. Bu husus esmâ-i hüsnâdan başkaları için de düşünülebilir.

***

Halk, yani yaratma fiili sadece Cenâb-ı Hakk’a mahsustur ve kanaatimce Allah’tan başkası için kullanmak da doğru değildir.

Hakikat Damlaları-27

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Birisine, ‘seni seviyorum’ demek başka, ‘eşin-menendin yok’ demek başkadır. Birincisi makbul olsa da, ikincisinin mahzurlu olduğunda şüphe yoktur.

***

Medeniyetlere kastedenlerin, kültürleri ortadan kaldırmaya yeltenenlerin vebalini dünyada tartacak bir baskül olmadığı gibi ahirette de o büyüklükte bir kantar yaratılmamıştır.

***

Allah’a dilbeste olmuş gönüller, işlerini planlarken O’nunla alakalı mülahazaları bir ana nakış gibi işin merkezine oturtmalıdırlar.

***

Günahın Allah tarafından affedilmesi başka mesele, kulun o günahtan dolayı sorguya çekileceğini düşünerek hep ızdırap duyması daha başka bir meseledir.

***

Şuursuz taklid makbul değildir.

***

İnsanlara karşı hakiki şefkat, onlara ebedî saadeti kazandırma yolunda ortaya konan cehd ü gayretle olur.

***

Bediüzzaman, gerçek Mukteda Bih’e (sallallahü aleyhi vesellem) basiretle iktida etmiş bir basiret muktedisidir.

***

İnsanın inandığı meseleye kilitlenmesi o hususta yapacağı en büyük duadır.

***

Allah’ı (celle celalühü) vicdanda derinlemesine duymanın en önemli şartı bir an evvel nazarîden sıyrılıp meseleleri amelînin enginliğiyle hissetmeye bakmaktır.

***

Eski-yeni bütün tiranlar, şefkatten mahrum bir kısım insan bozmalarıdır.

***

Kalb ve ruhta şefkat eksikliği bir tabiat deformasyonunun neticesidir. Bunun içindir ki, hakiki bir insanın şefkatten mahrum olması düşünülemez.

Hakikat Damlaları-26

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Gırtlağına kadar kesrete boğulmuş bir insanın, başkalarını vahdete ulaştırması mümkün değildir.

* * *

İmanın hazzına ulaşanlar içlerinden geçen düşüncelerden dolayı bile kendilerini sorgular ve kat’iyen tavır yalanına girmezler.

* * *

Yaptığımız şeyleri monotonluğa kurban etmemeli, her zaman onları içimizde yeniden bir kere daha duymaya çalışmalıyız.

* * *

Nefsi itibarıyla ölmeyenler hakiki hayata eremezler.

* * *

“Neredesin?”e cevap verip “Buradayım!” diyebilecek yiğitlere ihtiyaç var.

* * *

İdare eden kaba kuvvet değil, hakkaniyet ve adalettir.

* * *

Faydasız ve lüzumsuz şeyler, faydalı olanları da faydasız hale getirirler.

* * *

Zaaflar, insan tabiatının açık olduğu boşluklardır; şeytan da işte o boşlukları kullanır.

* * *

Sözümüzün aks-i sadâ uyarmasını bekliyorsak her zaman kendi değerlerimizle hareket etme hususunda çok dikkatli olmalıyız.

* * *

Gerçek sahibine bağlanmayan şeyler sahipsiz demektir.

* * *

“Ben” diyenler, diskalifiye edilmelerinin dilekçesini kendi elleriyle vermiş sayılırlar.

Hakikat Damlaları-25

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

İslam dünyasının boşluğu bir hâl boşluğudur. Günümüzde, simalara akseden bir inanmışlık tavrı görmek oldukça zor!..

***

Din insanı şekillendirsin, bir kalıba soksun, ona çeki düzen versin diye gelmiştir; insan dini keyfince şekillendirsin diye değil.

***

Lafla meseleler halledilseydi, münafıkların en baş döndürücü beyanlarıyla şimdiye kadar çözülmemiş hiçbir problem kalmazdı.

***

Müslümanlığı arızasız, noksansız ve Kur’an’a göre yaşamak en büyük keramettir.

***

Zirveleşme mahrumiyetlerin arkasındadır. İnsan katlandığı sıkıntı nispetinde terakkiye mazhar olur.

***

Büyük şeylerin kıymeti bilinmezse zamanla hiçbir kıymeti olmayan küçük şeyler onların yerini alır.

***

Müzalahazalarını İslam’ın varlığına bağlayan ruh, kâmil ruhtur.

***

Bir meselenin içindeki en âmî adam, o meseleyi alakadar eden hususlarda, dıştaki filozoftan daha bilgilidir.

***

Meseleler hâl ile hallolur, hâlin müphem bıraktığı yerde ise kitaba ve söze başvurulur; yoksa, sadece kitap okuyarak ve konuşarak meseleler anlatılamaz.

***

Doğru, bir tanedir; insanları o doğrudan uzaklaştırırsanız rengarenk eğriler içine girerler.

***

İman toprak gibidir; tohumun atılmasından hasad zamanına kadar her seviyede toprak ile sıkı irtibat lazımdır.

Hakikat Damlaları-24

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Zulmetmek ne kadar çirkinse zulmedilebilirlik de o kadar çirkindir.

***

Cenâb-ı Hakk’ın lütufları sebebler planında illa bir şeye verilecekse mutlaka vifak ve ittifaka verilmelidir.

***

Müslümanlıkta kendine güven yoktur; Allah’a güvenme ve Allah’ın verdiği iradeyi iyi kullanma vardır.

***

“ İyi şeyler yapıyor ve sevap kazanıyoruz” mülahazaları benlik hesabına sizi sardığı aynı anda bir kaybetme sürecine girmişsiniz demektir.

***

Dinimiz gerçek kıymetini tavırlarımızda bulur.

***

Tavır ve davranışların iman olup içe akması sözkonusu değilse yapılan şeylerin folklordan bir farkı kalmaz.

***

İnsan, Allah’a nisbet edilen her şeye karşı saygılı olmalıdır.

***

Sürçerek bir kere büyük günah işleyen ve o günahından dolayı tir tir titreyen insan, küçük günah işleyip umursamadan o günahlarında ısrar eden insandan daha hayırlıdır.

***

Şikayetle hizmet aynı anda aynı kimsede bulunmaz.

***

Kur’an, “…namazlarını kılarlar” demiyor, “…namazlarını ikame ediyorlar” diyor.

***

Muhtemel maslahatlar için muhakkak mefsedetlere girilmemelidir.

Hakikat Damlaları-23

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Allah’ım! Bana vereceğin nimetler beni yoldan çıkaracak ya da çizgimi değiştirtecekse ben onları istemiyorum. Ne olur, beni altından kalkamayacağım imtihanlara tabî tutma!.

* * *

Allah’ım! Hayrât ve hasenâta Senin ihtiyacın yok; ama ilâhî lütfuna benim ihtiyacım çok!

* * *

Kâmil imana ulaşmak, Allah’a hep yakın durma ve her zaman O’na yakın olma yollarını araştırmaktan geçer.

* * *

Mü’minler kendilerine değil Allah’a güvenirler; “özgüven” dedikleri şey en hafif ifadesiyle bir aldanmışlıktır.

* * *

Hiç katkıda bulunmadığı bir işten dolayı methedilmekten hoşlanmak –Kur’an’ın açık ifadesiyle– büyük bir nifak alametidir.

* * *

Kâmil mü’min olmaya azmedenler kusurlarını duymaktan dolayı rahatsız olmamayı kendilerine bir şiar edinmelidirler.

* * *

Mü’minin namazdan daha önemli işi olamaz; o, namazı kendine takvim yapmalı ve işlerini elden geldiğince ona göre ayarlamalıdır.

* * *

Hayatınızda bir iğne ucu kadar günahınız varsa onu gözünüzde çok büyük görmeli ve “Her şeyi görüp bilen Müheymin bunu bana sorduğunda ne yaparım?” diye düşünmelisiniz. İşte gerçek iman budur.

* * *

“Lime tekûlûne mâ lâ tef’alûn/Niçin yapmadığınız şeyleri başkalarına söylüyorsunuz?” demek, “Madem yapmıyorsunuz, o halde söylemeyin” demek değildir. O, “Madem söylüyorsunuz o halde söylediklerinizi evvela siz yapın” demektir. Onun için insan yapmasa da söylemeli, fakat dediklerini de yapmaya çalışmalıdır.

* * *

Bir çeşit başkalaşan her çeşit başkalaşabilir.

* * *

Yüreklerinde hayatı istihkar duygusunu geliştiremeyenler hep dünyanın kulu kölesi olarak kalır giderler.

Hakikat Damlaları-22

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Medhedilince sevinmek nifak alametidir; hakiki mü’min “koynumdaki akrebi gösteriyorlar” diye düşünüp zemmedilince sevinmeli!

* * *

Siz Allah’ı seviyorsanız bilmelisiniz ki O da sizi seviyor; kalbinizde aşk yoksa O’nun nezdinde bir kıymetiniz olduğu da söylenemez.

* * *

Bir iş temelde hayra bina edilmiş ve aynı zamanda makûliyeti de gözetilmiş değilse niyetin onu güzelleştiremeyeceği açıktır.

* * *

 

Allah’a yakın olmanın en sarîh emarelerinden biri de kibirden uzak yaşamaktır.

* * *

“Allah’ım, yaptığım işlerde, konuştuğum sözlerde azıcık bile olsa kendimi ifade etme gibi bir inhiraf varsa ne olur bana hiçbir şey söyletme!” irşad erlerinin daimî duası olmalıdır.

* * *

Dünyanın en talihsiz insanları başkalarının fikrini almadan, onlara danışmadan iş yapanlardır.

* * *

İnsanın doyuncaya kadar tıka-basa yemesi yediği şeylere karşı içinde bir istikrah uyarır ve hamd duygusunu öldürür. İnsan, gözü sofradakilerdeyken yemeyi bırakmalıdır.

* * *

Kendini yerden yere vur ama başkalarını hep başının üstüne koy!

* * *

Günah işledikten sonra mazeret beyan etmek ayrı bir günahtır. Yapılması gerekli olan şey tevbe, inabe ve evbedir.

­­­ ­­­ ***

Hedef ile o hedefe giden yol arasında her zaman ciddi bir irtibat sözkonusudur. Dolayısıyla hedefleri ciddi olanlar o hedefe doğru yürüdükleri yolda ciddi olmalıdırlar.

***

En küçük nimetlere bile şükretmeyenler, pek büyük ihsanları dahi zayi ederler.

Hakikat Damlaları-21

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Yörüngesini tutturamayanlar ömürlerini gel-gitlerin ağında harcamaktan asla kurtulamazlar .

***

Bir topluluğun izzet ve haysiyeti o topluluğu meydana getiren her ferde bir emanettir.

***

Ölüm kendisini hissettirmeye başladığı zaman infakta bulunmanın da bir kıymeti olsa bile, aslolan hiç şüphesiz hayatta ve sıhhatli iken vermektir.

***

İnsan kaynaklı bütün problemlerin altında nefsin kendine bir pay çıkarma arzusu vardır.

***

Allah’a ait şeyleri kendilerine izafe etmeye çalışanlar en büyük gâsıptırlar. Gasbedenlerin cezasız kalmayacağı ise âşikardır.

***

Nefyin en zoru kendini nefiydir.

***

Hazımsızlık ve çekememe bazen düşmanlardan daha fazla zarar verebilir; pek çok düşmanlığın altında da bu duygu yatmakta değil midir?!.

***

Strateji karşısında tepkinin yapabileceği hiçbir şey yoktur.

***

İrade, Allah’ın insana en büyük ihsanlarındandır.

***

Ömrünüz bin sene olsa ve siz bir gün vefasızlık gösterseniz, onun tokadını mutlaka yersiniz. İnsan bir vefa âbidesi olmalı…

***

Günahlar küçük görülürse büyür ve sahibini yutacak hale gelirler; aksine, küçükleri bile büyük görülür, onlardan endişe edilirse o zaman da küçülür ve kaybolurlar.

Hakikat Damlaları-20

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Kendi şahsımızla ilgili bir kısım meselelerden dolayı üzüldüğümüz kadar, İslam’ın izzeti ile alakalı hususlarda sıkıntı çekmiyorsak daha alacağımız çok yol var demektir.

***

Bugün bizim Kaf Dağı’nın arkasındaki anka kuşunun düşen bir tüyünden bile kendisini mesul tutacak kadar sorumluluk duygusuyla meşbu yüreklere ihtiyacımız var.

***

Derdi şerhetme yeis sebebi yapılmamalı, bilakis metafizik gerilimi ve çalışma azmini artırmaya matuf olmalıdır.

***

“Ben yaptım!” diyenler, kurtuluş aradıkları bir yolda kayıpların en büyüğü olan şirke düşmüş olurlar.

***

Şeytan boş insanlarla uğraşmaz; gayretli kimselerle uğraşır. Binaenaleyh, hizmet alanı artanlar şeytandan Allah’a daha çok sığınmalıdırlar.

***

Hiçbir meslek sadece meslek olduğu için yapılmaya değmez. Onunla hedeflenen gaye önemlidir.

***

Hizmet erlerinin en önemli dinamiği adanmışlık ruhu ve beklentisizliktir.

***

Hâl ile hallolmayacak mesele yoktur.

***

Küçükleri büyük yapan en önemli sıfatlardan birisi hiç şüphesiz büyüklere gösterdikleri hürmet ve saygıdır.

***

Düzen hızı yavaşlatmamalı, hız da düzeni bozmamalıdır.

***

Övülünce sevinme, Kur’an’da münafıkların bir vasfı olarak anlatılmaktadır.

Hakikat Damlaları-19

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Şer’î şehadetleri kabul olmayan çocuklar bir yönüyle dünyanın en sadık şahitleridirler.

* * *

Basiret, Efendimiz’in mesajının genel çerçevesidir.

* * *

İlim gerçek kıymet ve derinliğe ibadetle ulaşır.

* * *

Ümit, Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz kudretine dayanıp tevekkül etmenin unvanıdır.

* * *

Allah’a doğru yürünen yolda iştiyak nisbetinde kapıların aralanması müyesser olur.

* * *

Dua, sebepler ötesi bir yöneliştir ve onda hâlis tevhid nümâyandır.

* * *

Biz Rabbimizle münasebette tam olursak, O, küçük şeylerle bizi muvaffak eder.

* * *

İstiaze ve Besmele, namazın atkıları gibi olmalı, sonra da namaz o atkılara göre işlenmelidir.

* * *

Dünyanın bütün bağ ve bahçelerine sahip olmanın üç tane insanla ilgilenmek kadar ehemmiyeti yoktur.

* * *

Senin onurun Ka’be değil ki yıkılınca kıyamet kopsun!  

* * *

Allah’ın lütufları ölçüsünde O’na sadık olmak lazım.

Hakikat Damlaları-18

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Geçmiş, hal ve gelecek bir vahidin üç yüzüdür ve aralarında gizli bir sır vardır.

* * *

Günümüzde ancak, sağlam, konumunun hakkını verebilen, ismet ve iffet sahibi, prensip insanları tesirli olabilirler.

* * *

Her müslüman bir deniz feneri olmaya kendini adamalı ve hep yerinde sabit kalmalıdır. Vakt-i merhunu gelince Cenab-ı Hak onu mutlaka değerlendirecektir.

* * *

Güzel söz salih amelle gerçek değerini bulur.

* * *

Cenab-ı Hakk’ın geniş tuttuklarını daraltmayalım; O’nun merhamet buyurduklarını da mahrum etmeyelim.

* * *

Yaşamanın ancak dine hizmetle bir anlam ifade ettiğini hep hatırda tutmak gerekir.

* * *

Dava-yı nübüvvetin varisleri, Allah rızasından başka bir şey düşünmeyi kendileri için günah saymalıdırlar.

* * *

Gönüllere girerseniz etrafınızda bir sürü gönüllü olur.

* * *

Dini ekmeliyeti içerisinde yaşıyorsanız, evrensel insanî değerleri yaşıyorsunuz demektir.

* * *

İyiliklerde esas olan gizli tutulmalarıdır; belki başkalarını teşvik amacıyla izhar edilebilirler.

* * *

Bir gece maruz kaldığı bir rüya kirliliği bile iffetli insanın gönlünde ürperti meydana getirir.

* * *

Hakikat Damlaları-17

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Din, yaşana yaşana insanın tabiatı haline gelebilir; insan onun peşinde olmalı!.

* * *

Gözyaşları, kalbde duyulan hislerin bestesidir.

* * *

Kâmil manada dua, onu yürekten ortaya koymaya bağlıdır.

* * *

Allah’ım, beni kendi isteklerim yönünde değil Sen’in muradın doğrultusunda yönlendir!

* * *

Davranışlardaki boşluklar ancak niyetle doldurabilir.

* * *

Allah güzeli güzellerden ayırmaz.

* * *

Bazı dönemlerde bazı vazifeler öne çıkar. İçinde bulunduğumuz dönemde en öndeki vazife Hakk’ı ve hakîkati anlatma vazifesidir.

* * *

Kur’an’ın gurbetini izale etmeye niyet etmiş insanlar evvela kendi gurbetlerini giderip kurbet ufkuna ulaşmalıdırlar ki, Kur’an’ın gurbetini giderebilsinler.

* * *

Izdırap bir taraftan insanı Allah’a yaklaştıran en önemli bir dua, diğer taraftan da aksiyona sevkeden çok önemli bir dinamodur.

* * *

Günah işlememe bir fazilet olduğu gibi başkalarının günaha girmesine sebep olmama da ayrı bir fazilet hatta bir vazifedir.

* * *

Allah’tan gelen nimetlerin kesilmemesinin yegane vesilesi, her zaman onları Gerçek Sahibi’ne verip, nefsimiz başta başkalarına izafe etmekten sakınmaktır.


Hakikat Damlaları-16

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Kur’an kendisine açılanlara açılır. O’nun fiyatı kalbinizdir. Kalbinizi verirseniz O’nu alırsınız. Evet, Allah’ın yarattığı kalbinizi verin, Kelam sıfat-ı sübhaniyesinden gelen Ezelî Kelâm’ını alın!

* * *

‘Deha için intihap yoktur’ derler. Peygamber fetaneti için de bir ân-ı seyyale teemmüle ihtiyaç yoktur.

* * *

En büyük hüsran duaya devam etmekten vazgeçip onu terketme düşüncesidir.

* * *

Mü’minin sükûtu tefekkür, konuşması da hikmet olmalıdır.

* * *

Namazda esneme namaza konsantre olamamanın ifadesidir ve huzurunda durulan Zat’a karşı bir ayıptır. Namaz ibadetini eda eden kimse namaz esnasında esnemekten haya etmelidir.

* * *

Savaşların en zoru basiretsizliğe ve anlayışsızlığa karşı verilen savaştır.

* * *

Dua ederken elleri açıp yukarıda tutmada gevşeklik gösterme bir çeşit ruh miskinliğidir ve onda –haşa– Allah’tan istiğna gibi bir anlam vardır.

* * *

Güzel şeylerin güzelliklerindeki ayrı bir derinlik de onlardaki temadîdir.

* * *

Yapılan iyilikler sünbüllenmek için toprağa atılmış tohumlar gibidir.

* * *

Dünyada savaş isteyenlerin alternatif savaş sebepleri ortaya koyduğu günümüzde bize düşen vazife alternatif sulh sebepleri ortaya koymak olmalıdır.

* * *

Hep sırt üstü yatanların Allah’ın lütfuna mazhar olmaları zor hatta imkansızdır.

Hakikat Damlaları-15

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Allah var ve bir de O’nun sanatı var. Sanatı Sanatkar’la karıştırmamak lazım.

***

Temiz bir zihin ve selim bir kalb isteyenler, her türlü düşünceye vize uygulamalı ve yabancı mülahazalara geçiş hakkı tanımamalıdırlar.

***

Dinî ilimleri bilen çok insan var, fakat Allah’ı bilen, Efendimiz’i bilen çok az.

***

Ne yapıp edip taklide takılı mülahazalardan sıyrılmak lazım!.

***

İmam Rabbani, İmam Gazali, Üstad Bediüzzaman gibi kimseler Zat-ı Uluhiyeti çok iyi anlamışlar. Zannediyorum kalb O’na teveccüh edip ısrarla “Bildir bana Kendini!” deyince, O da bu yakarışa marifet şualarıyla cevap veriyor ve talep edenin samimiyeti ölçüsünde Kendini ona tanıtıyor.

***

Başkalarının marifete yürüdüğü yolu takip ederek Allah’ı bilme ufkuna ulaşmak mümkün değildir. Diğer insanların tecrübeleri sadece bir fikir verir; onlar adeta yol haritasını belirler. Ne var ki, o haritayı eline alsan ve yolu öğrensen de, mesafeleri bizzat sen katedecek ve varılacak yere sen varacaksın!..

***

Allah’ım! Bana, yaptığım en küçük kötülüğü dahi asla unutmayacak kadar güçlü, Senin inayetinle benden sadır olmuş bazı iyilikler varsa onları da hemen unutacak kadar dağınık bir hafıza ver!.

***

En küçük günahlardan dolayı bile kayıp düşme endişesi olmalı! Kayma endişesi olmalı ki, Allah kaydırmasın!

***

Allah’tan (celle celâlühû) isterken, Allah’ı (azze ve celle) istemeli!

***

Tabiî olmayan davranışlarda inkıtaların olması pek tabiîdir.

***

Ruhunu yonta yonta onu Cuma Yamaçları’na ehil hale getirememiş insanların hayatı bir yalandan ibarettir.

Hakikat Damlaları-14

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Kalb kirliliği çoğu zaman göz kirliliğinden kaynaklanır.
* * *

En iyi kime bildirmişsen Kendini, o ölçüde Sen’i bilmek istiyorum Allahım!

* * *

Kayıp gitmeyle yerinde kalma arasında çok ince bir perde var. Bu zaviyeden herkes kendini bir ipin üzerinde yürüyor kabul etmeli, düşmemek için de Allah’a çok sığınıp istiğfar ve duaya sarılmalıdır.

* * *

Talebin kıymeti sahibinin de kıymetini yükseltir.

* * *

Kur’an kendine saygılı olanlara içini açar; gönlünde Kur’an’a karşı saygı ve hürmet hissi olmayanların ondan alabilecekleri hiçbir şey yoktur.

* * *

İbadet-ü tâatla elde edilmeyen öyle şeyler vardır ki, onlar sadece edeple elde edilebilirler.

* * *

Sen tohum saç git; varsın onun hasat mevsimi başkalarına nasip olsun!

* * *

Kur’an’ı Allah’ın huzurunda okuyor gibi -ki öyledir- okumalı. “Allah’ım bu kelimeleri Sen’den aldık yine Sana sunuyoruz” demeli.

* * *

Aramadan bulanların sayısı yok denecek kadar az olduğu gibi arayıp da bulamayanların sayısı da yok denecek kadar azdır.

* * *

Tebliğ, def-i bela kabilinden anlatmakla olmaz; yüreğini ortaya koymakla olur.

***

Şirkten daha fazla gayretullaha dokunan bir cürüm yoktur.

Hakikat Damlaları-13

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Kur’an’ın muhtevaya göre kelime seçme bakımından da eşi ve benzeri yoktur.
* * *
Kulluk, idrak ve marifet ufkuna göre bir çizginin adıdır.
* * *
‘Ne yaptım da başıma bunlar geldi?’ çok çirkin bir sorudur. Başına gökten taş yağmadığına şükretmelisin!
* * *
Teessür ve ızdırabın zatı itibariyle bir kıymeti yoktur; önemli olan onların bir aksiyona dönüşmesidir.
* * *
Nezd-i uluhiyette sarj olmayan kalbler asla zan ve tahminden kurtulamazlar.
* * *
Tebliğin metodu her zaman değişebilir; değişmeyen tek şey onun temsil yanıdır.
* * *
Kelimelerin yanıltıcı tarafları olabilir, fakat tavır ve davranışlar kolay kolay yanıltmazlar; hele basiret ehlini asla!
* * *
Hasende (güzelde) ittifak olmuşsa ahsenin (daha güzelin) kavgasını yapmamak gerekir.
* * *
Sen kulluğunu derince yap, sonra da karşılığını Allah’ın rahmetinin enginliğine bırak!
* * *
İslam, Allah ahlakının yeryüzündeki tecellisi demektir.
* * *
Meşveret olan yerde –Allah’ın izniyle– haybet olmaz.
* * *

Hakikat Damlaları-12

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Denge İslam’ın ruhudur.

***

İçimizden kopup gelmeyen emanet ifadelerle kendimizi anlatmaya çalışmamız beyhude bir çabadır. Her söylediğimiz ve her yaptığımız içimizin sesi olmalı.

***

İnsanlara Allah’ı anlatmak için meşru her enstrümanı kullanmak bir peygamber ahlakıdır.

***

“Din bilinmez, yaşanmaz, anlatılmaz ve hayata hayat kılınmazsa yaşamanın hiçbir manası yoktur” mülahazası zihinlerde her zaman tazeliğini korumalıdır.

***

Milletimizin istikbali parlasın da varsın takdir ve teşekkürden bize birşey kalmasın.

***

Kur’an’ı canlı gibi düşünmek lazım. Siz ona teveccüh gösterirseniz o da size teveccühte bulunur ve böylece arada manevî bir bağ olur.

***

Keşke işlerimizi namaz vakitlerine göre ayarlayabilsek!

***

İnadın güzel olduğu bir yer vardır; o da hakta sebattır.

***

Küçük şeylere takılmak küçük insanların işidir.

***

Günahlar karşısında iradeli olup direnç gösterme bazen yüzlerce rekat namaz kılmaktan daha fazla sevap kazandırabilir.

***

Hemen herkes için en dokunaklı ses insanın kendi sesidir. Dileyenler, gecelerin ıssız koylarında, ahengini bulmuş bir sesle Allah’ı zikrederek bunu deneyebilirler.

Hakikat Damlaları-11

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Rabbim! Bilinen bir insan olmayı değil, bilinmesem de Sen’i çok iyi bilen bir insan olmayı arzu ediyorum.

***

İnsanların kitaplara olan ihtiyacı kadar, kitapların da onları iyi temsil edebilecek insanlara ihtiyacı vardır.

***

Vesileler, kendileriyle hedeflenen gayenin kıymeti ölçüsünde değer kazanırlar.

***

Yapılan hiçbir işin içine zerre kadar dahi olsa sun’îlik girmesine müsaade edilmemelidir.

***

Bizim farklılığımız, farklılık mülahazasına girmememizdir.

***

Şeytanın insana karşı en büyük oyunu, kendi mevcudiyetini unutturmasıdır.

***

Muhataplar üzerinde, çok şey anlatanlardan daha ziyade dosdoğru yaşayanlar müessir olurlar.

***

Egoizmin babası şeytandır. İnsan, egoizmasının büyüklüğü ölçüsünde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır.

***

Yalanın zerresiyle bile dine hizmet edilmez.

***

İnsan nefsiyle hesaplaşırken –ye’se düşmemek şartıyla– kendini yerden yere vurmalı fakat başkaları hakkında hep hüsn-ü zanda bulunmalıdır.

***

İnsan her zaman ibadet ü taatında canlı olamayabilir; aslolan her zaman canlı olmaya ve onu ter ü taze duymaya çalışmaktır.

Hakikat Damlaları-10

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Herkesin değeri niyetinin enginliği kadardır.

***

Ciddiyet, marifetle mebsuten mütenasiptir (doğru orantılıdır).

***

İnsan, kendini okuyabildiği ölçüde içe doğru derinleşebilir. 

***

Yapılan her iş, Allah’ın, Rasûlü’nün ve inananların teftişine arz edilebilecek şekilde yapılmalıdır.

***
 
Yazdıklarını, okuduklarını ve konuştuklarını nefse mal edenler, yaptıklarının hiçbir tesiri olmayacağını baştan kabullenmelidirler.

***

Allah’ı unutturan nimet, nimet görünümlü nikmettir.

***

Maruf adına da münker adına da küçük diye bir şey yoktur.
 
***

Her şey Allah katında ne ifade ediyorsa o kadar kıymete sahip demektir. Önemli olan Allah’ın değer vermesidir.
 
***

Korku ölçüsünde reca, reca ölçüsünde de korku olmalıdır.

***

Ne olur Allah’ım! Nezd-i uluhiyetinde makbul insan nasıl oluyorsa bana da o şekilde olmayı lutfet!

***

İnsan kayıp gitmekten korkarak bir ipin üzerinde yürüyor gibi hareket etmeli, düşmemek için de Allah’a çok sığınmalıdır.

Hakikat Damlaları-9

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Hüznün son haddine vardığı nokta, sürura kapının aralandığı aynı noktadır. Onun içindir ki, Mirac senesi, “Senetü’l-hüzün” iken “Senetü’s-sürûr” olmuştur.

***

Başkalarının hata ve günahlarını serrişte etmenin bir sorumluluk olduğuna dair hiçbir dinî mesned göstermek mümkün değildir.

***

Başkalarının günahlarına takılıp kalma bir kalb marazıdır.


***
İnsan, benliğine takıldığı ölçüde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır. “Ben” diyene kapılar açılmaz. 

***

Başarıları kendinden bilme bir mağlubiyettir. Gerçek başarı her muvaffakiyeti Allah’tan bilmekle kazanılır.

***

Çilesizlik ve ızdırapsızlık, insana musallat olmuş çok büyük bir beladır. 

***

Yollar varıp dayandıkları hedeflerin kıymeti ölçüsünde kıymet kazanırlar.

***

Kalb-i selim, içinde gıll u gış olmayan kalb demektir.

***

Islaha kilitlenmiş bir toplumu Cenab-ı Allah helâk etmez.

***

Maddî-manevî bir çok muvaffakiyet, maddî-manevî bir çok zorlukları aşmaya bağlıdır.

***

Allah’la irtibatı olmayan her sohbet ebterdir.

Hakikat Damlaları-8

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Gecelerin sürpriz meyvelerini tatmayanlar başkalarını uzun süreli besleyemezler.

***

Cennet, Allah’ın insanlara sevgisinin tezahürüdür.

***

Cenab-ı Hakk’a ulaşmanın “burak”ı ihlastır.

***

Gülde bile diken vardır. İnsanın, gülün kokusunu duymayıp dikenine takılması biraz da kendi ruhundaki dikenlerden kaynaklanır.

***

Izdırap bir taraftan çok önemli bir dua, diğer yandan da insanı harekete geçiren çok güçlü bir dinamodur.

***

Marifete giden yol nazarî planda ilimden amelî planda da ibadetten geçer.

***

Kur’an’ı sadece Arapça’yı iyi bilenler değil aynı zamanda Allah’la münasebeti kavî olanlar anlar.

***

Niyeti büyük olanların davranışlarındaki darlığı anlamak mümkün değildir.

***

Öyle payeler vardır ki oraya sadece güzel ahlakla ulaşılabilir.

***

Satırlarda kalıp sadırlara nüfuz edemeyen bilgi kırıntılarının hiçbir faydası yoktur.

***

Hakiki mü’min aynı zamanda bir afv ü safh insanıdır.

Hakikat Damlaları-7

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

 

***

Allah’ın rızasını elde etmekle hiçbir gaye tartılamayacağı gibi onu kazanma vesilesi olarak da i’lâ-yı kelimetullahla hiçbir amel tartılamaz.

***

Davranışların tabiata mal olması çok önemlidir. Sahabe çok tabiî bir topluluk idi.

***

Yazmasına, okumasına, konuşmasına… aşık olanlar ruhen hasta insanlardır ve onların, muhataplarına müessir olmaları da kat’iyen söz konusu değildir.

***

Yanlışları asgariye çekmenin en önemli yolu meseleleri, ehil olanlarla meşveret etmektir.

***

İşe derinlik katan ve onu kabul ufkuna götüren iksir niyettir.

***

İnsan kalbi gözlerle ve kulaklarla sürekli beslenmiyorsa iman havzına bir şey akmıyor demektir.

***

Kur’an’ı Efendimiz’de, Efendimiz’i de Kur’an-ı Kerim’de aramak lazım.

***

Şeâire riâyet etmenin, Allah’la irtibata delalet eden emarelerin en önemlilerinden biri olduğunda asla şüphe edilmemelidir.

***

Kur’an’sız ümmet de, ümmetsiz Kur’an da gariptir.

***

İrşad eksenini bulmak ancak gerçek mürşidlere nasip olur.

Hakikat Damlaları-6

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Bir insan için en büyük bir talihsizlik, akıbeti adına hiçbir endişe taşımaması ve beklemediği bir anda görülmedik hesaplarla öbür tarafa göçüvermesidir.

***

Özümüze erme, kendi değerlerimizle bir kere daha dirilmemiz demektir.

***

Yalanın hiçbir türlüsüyle dine hizmet edilmez. İnsanlarda aşk u şevk uyandırmak için yalan söylenmek bile hizmet düşüncesine ihanet sayılmalıdır.

***

Allah’a talip olanlar, O’nun bilmesini ve takdirini yeterli bulmalı; başkaları tarafından bilinme ve takdir edilme beklentilerinden azade kalmalıdırlar.

***

Bir sarraf hassasiyeti içinde her şeyin O’nun muradına uygunluğu aranmalı!

***

İman yolunun yolcuları hakkında en çok endişe ettiğim hususlardan biri de, sebepler ile netice arasındaki dengeyi koruyamamaları ve Allah’a güvenme yerine esbaba itimat etmeleridir.

***

Herkese şirin görünmek, ulaşılamayan bir zirvedir ve bu zirveye çıkmak nebilere de müyesser olmamıştır.

***

İnsan, bir şey avlamak istiyorsa ağlarını ızdırap yamaçlarına germeli ve oralarda avlanmalıdır.

***

Kendimizi görme açımızı genişlettikçe Allah’ı görme ufkumuzu daraltmış oluruz.

***

İ’lâ-yı kelimetullah yolunda rıza-yı İlâhîye yürüyenler, gaye-i hayallerini mantığın eline, mantıklarını da kalbin emrine vermelidirler.

***

Zihni kirleten sebeplerden biri de hep başkalarının tavır ve davranışlarıyla meşgul olmaktır.

Hakikat Damlaları-5

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Mü’minin şiârı, oturup bahtına ağlamak değil, bahtını aydınlatmaya çalışmaktır.

***

Bir insan Allah içinse, Allah da onun içindir.

***

Allah’ım, ne olur ruhumun abidesini her zaman dimdik tut!

***

Mazinin ızdırabını ve hâlin sıkıntısını hafifletecek en büyük iksirlerden birisi de geleceğin güzelliklerinin ümidiyle yaşamaktır.

***

Allah’ım, Sen’den sadece Sen’i istiyorum.. Sen’den hoşnudum. Benim ihtiyacımı da Sen biliyorsun.

***

Gelin; hep beraber biraz ızdırap dilenelim.

***

N’olur Allah’ım, huzurunun mehabetini kalbime duyur!

***

Bugün dünyanın başka şeye değil kendisini dinine adamış birkaç deliye ihtiyacı var. Siz onlara “dinin delileri” de diyebilirsiniz.

***

Entellektüel, sadece aydın insan demek değildir; o, aynı zamanda bir aksiyon insanıdır.

***

Allah’ım, Seni bilebilmem için marifetimi ve aşkımı artır!

***

Kusura mazeret arama kusuru katlama demektir.

Hakikat Damlaları-4

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Allah’a yakın olmayanların ufuklarında her zaman bu’d (uzaklık) rüzgarları eser.

***

Yaptıkları işlere “ben” mülahazasını katanlar onları kirletiyorlar demektir.

***

Beyan, kalbin sesi soluğu olabildiği ölçüde kıymet kazanır.

***

Kulluğunun idrakinde bulunan bir iman erine düşen vazife Sonsuz karşısında sıfır olmaktır. Kendini

sıfırlamayanlar Sonsuz’a kat’iyen ulaşamazlar.

***

İnsanı, Allah’ın rızasına i’lâ-yı kelimetullahtan daha hızlı ulaştıracak bir vesile bilmiyorum.

***

İbadetler, sadece bilmesi bir kıymet ifade eden Zât’ın bilmesine bağlanmalıdır.

***

Sebeplere riayetsizlik de Allah’a karşı bir nevî saygısızlıktır.

***

Hiç kimseye köle olmamanın tek yolu Allah’a halis-muhlis kul olmaktır.

***

Laubalîlik Allah’tan uzakta olmanın, ciddiyet ise Allah’a yakın bulunmanın en açık alametidir.

***

Allah’ım, bize, neyi, nerede ve nasıl konuşacağımızı öğret!

***

Allah’ım! Göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa, hoşnut olmayacağın şeylerle bizi baş başa bırakma!

Hakikat Damlaları-3

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Her hangi bir beklentiye bağlanmış işler, çok kahramanca bile gerçekleştirilmiş olsalar hiçbir gelecek vâdetmezler.

***

Sadakatla emniyet birbirine o kadar yakındır ki, ikiz olarak doğmuşlardır dense sezadır. Mü’minin doğru söylememesi yadırganmış, şeytanın doğru söylemesi ise taaccüble karşılanmıştır.

***

Kaba söz ve davranışlar ruhunda kabalık olanların dışa akseden hırıltılarından başka bir şey değildir.

***

Derinleşme azminde olmayanlar hiç farkına varmadan zamanla sığlaşırlar.

***

Bütün mesâvi-i ahlakın kaynağı yerinde saymaktır.

***

Yeryüzünde Efendimiz’i (aleyhissalatü vesselam) tartacak baskülü Allah yaratmamıştır.

***
Kudsî demek dava adamı demektir. Dava adamı da iddia adamı değil, hareket ve aksiyon adamıdır.

***

Allah’ın bir kuluna lütfettiği en büyük nimet ihlastır.

***

İşlenen günahlar ne kadar büyük olursa olsun, Allah’ın rahmeti her zaman daha büyüktür.

***

Azığı irfan olanlar hiçbir zaman ihlas ve  mücahede bezginliğine düşmezler.

***

Cenab-ı Hak’la sağlam bir irtibat tesis edemeyenler, insanlarla da iyi bir münasebet ortaya koyamazlar.

Hakikat Damlaları-2

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Bazı meselelerde aldanmayı, başkalarını zulme uğratmaya tercih etmelisiniz.
* * *
Münafıkların bahşişi sönük bir gülücüktür.
* * *
Mü’min övülmeyi sövülme gibi görmelidir.
* * *
Sabr-ı cemil, sıkıştığın zaman içini Allah’a dökmendir.
* * *
İnsanları sırat-ı müstakime çağırmada hal önemlidir.
* * *
Kimde olursa olsun, azıcık samimiyet bir başarı vesilesi olabilir.
* * *
Tefsir ve te’vile en kapalı beyan sükûttur.
* * *
Az yemek, az uyumak insan-ı kâmil olmanın vazgeçilmez yoludur.
* * *
Bir defa yalan söyleyen her zaman söyleyebilir. Bir kere iftira eden de…
* * *
Esas hürriyet Allah’a kul olmaktır.
* * *
Allah’ın rızasını istemede ve O’nun adını dünyanın her yerine duyurmada hırslı
olmak gerekir.
* * *
Allah’ı bilmemek demek, hiçbir şey bilmemek demektir.
* * *
Bilerek bir karıncayı ezen, başına bir şey geleceğinden korkmalıdır.
* * *
Kendi eksiklerini göremeyenler, kusurlarını asla telafi edemezler.

Hakikat Damlaları-1

Herkul | | HAKIKAT DAMLALARI

Bizim Allah’la irtibattan daha öte herhangi bir güç kaynağımız yoktur.
* * *
Büyük ya da küçük kendini bir şey zannedenler kaybetmeye namzettirler.
* * *
Kulluk, niyet ve davranış bütünlüğüne ulaşmanın unvanından ibarettir.
* * *
Ahireti hesabına endişesiz yaşayanın akıbetinden korkulur.
* * *
Sadece O’na kul olmak lazım. Bir köleniz olsaydı siz onun başkası için de köle olmasına razı olur muydunuz!?
* * *
Sağlam bir itikatla Allah’a sığınınca hallolmayacak hiçbir mesele yoktur.
* * *
Laubali arkadaşlar ve gayr-i ciddi ortamlar insan için en büyük tehlike sayılmalıdır.
* * *
İstiğna kadar insanı güçlü hale getiren ve güven vaad eden başka bir zenginlik kaynağı gösterilemez.
* * *
Nefsin nefesini kesmezseniz nefis ve şeytan bir gün keser sizin nefesinizi!
* * *
Kendi iyiliklerinin hafızı olmak marifet değildir.
* * *
Her günah başka bir günah için bir referanstır.
* * *
Ahiretle dünyayı avlamaya çalışmak dine karşı ihanet, Allah’a karşı da saygısızlıktır.
* * *
‘Estağfirullah’a yatırım yapmak için söylenen tevazu ifadeleri birer zımnî yalandan ibarettir.
* * *