Varlığın hakikî sahibi, âlemlerde dilediği gibi tasarruf eden, mülkü dilediğine verip, dilediğinden de çekip alan, istediğini aziz edip yükselten, dilediğini de bizim sezebildiğimiz yahut idrak edemediğimiz pek çok hikmete bağlı zelil kılıp alçaltan, bütün hayır ve iyiliklerin Müsebbibi, her şeye kadir Rabbimize, O’nun ilmi ve malumatı adedince hamd ü sena; eşyaya mana kazandıran, varlığın sırlarını lif lif ayırıp seyircilerin mütaalasına sunan biricik mürşit ve üstad, ufuk insan ve kutup peygamber Hazreti Muhammed Mustafa’ya, O’nun cihan-bahâ ehline ve ashabına salât ü selam ediyor, Muhammed Lütfî edasıyla,
“Kerem kıl kesme Sultanım keremin bînevâlerden
Keremkâne yakışır mı kerem kesmek gedalerden” diyerek el açıp boyun büküyoruz:
Merhametine hudut olmayan yüce Rabbimiz! Sen’den dünya hayatımız itibariyle biz pürkusur kullarına itikatta, amelde, yemede, içmede, halde, sözde ve bütün davranışlarda dosdoğru olmayı nasip etmeni, ahirette de Cennetle ve sürpriz nimetlerinle sevindirmeni istiyoruz. İstiyoruz zira Sen lütuf ve ihsanda bulunmakla maruf, iyiliğini asla esirgememek ve keremini başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırmakla da mevsufsun. Bütün işlerimizi en güzel neticelerle neticelendir.. bu muhtaç bendelerini sürpriz ve fevkalâdeden lütuflarınla sevindir.. Rahmâniyet ve Rahîmiyetinin muktezasını yerine getir de, ikramlarınla şâd olalım, ey rahmet ve şefkatiyle kâinatı okşayıp duran Raûf ve Rahîm!
Allahım! Bize, kadın-erkek kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza iman ve Kur’an yolunda hizmet etmeyi kolaylaştır, (kolaylaştır da Senin nâm-ı celîlinin ulaşmadığı hiç bir köşe-bucak kalmasın) ve bize istihkakımıza göre değil de engin merhametinin iktizasına göre muamelede bulun.
Merhameti sonsuz ve gücü her şeye yeten Allahım, Sen bize yetersin; Sen her ihtiyacımıza kâfî ve vâfîsin. Kapına yönelenlerin teveccühlerinden haberdar bulunduğun gibi bizim dualarımızı da mutlaka duyarsın.
Kainatın zerratı adedince salât ü selam, Efendimiz Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, O’nun ehline ve ashabına olsun, diyerek ve onları şefaatçi yaparak bir kere daha Sana yöneldik; dualarımızı kabul buyur Rabbimiz.