Rahmetini hatıra getirdikçe reca duygularımızın daha da köpürdüğü âlemlerin Rabbi Yüce Allah’a sonsuz hamd ve şükür; Rabb-i Rahîmimizi bize tanıtan varlığın biricik vesilesi Efendimiz Hazreti Muhammed’e, âline, ashabına nihayetsiz salât ü selâm ediyor ve merhamet dilenmek üzere bir kere daha merhameti sonsuz olanın ulu dergahına iltica ediyoruz:
Rabbimiz! Biz yoktuk; Sen varettin. Fakat biz kendimize zulmettik, zulmettik de olmadık günahlar irtikap ettik, mesavîye girdik, Sen’in asla hoşnut olmayacağın vadilerde dolaştık.
Ey Rab! Şimdi bütün bunları yüce huzurunda itiraf ediyoruz. Şayet bizi affeder ve bağışlarsan –Sen de biliyorsun ki– Sen’in mülkünden hiçbir şey eksilmeyecektir. Bize azap edersen, o zaman da saltanatında bir ziyade olmayacaktır.
Ey Kendini her kelamının evvelinde Rahman ve Rahîm diye tavsif buyuran Merhametliler Merhametlisi Rab! Sen dilersen bizden başka azap edecek başkalarını bulabilirsin. Ya biz! Sen’den başka merhamet edecek birisini asla bulamayız. (Öyleyse) rahmetinle muamelede bulun ve bize merhamet buyur, ey Rahîm ü Vedûd!..
Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz. Dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!..