Vücûdu bütün varlığın dayanağı, kudreti her şeyin güç kaynağı, iradesi eşya ve hadiselerin üzerinde akıp gittiği biricik yörünge, marifeti de canlarımızın canı olan Rabbimiz’e hamd ü sena, O’nun Yaver-i Ekremi Efendiler Efendisi’ne, ruhanîler kadar saf ve duru ailesine, yıldızlar misali seçkin ashabına salât ü selam ediyor, her zaman dönüp dolaşıp geldiğimiz yegâne kapının önünde bir kez daha diz çöküp yalvarıyoruz:
Ey kâinatın her köşesinde Kendisine ibadet edilen ve bütün varlığın husûsî lisanlarla Kendisini zikredip durduğu Ulu Zat! Meşguliyet sahamızı yalnızca Sana hasrettiğimiz ibadetlerimizle doldur ve daima varlığını duyurarak gönüllerimizi Sana şükür hissiyle coştur; coştur ki sadece ve sadece Sana ibadet etmiş olalım ve yalnız Senin huzurunda kullukta bulunalım. Ve bizi Sen’in has kullarının tevbe, evbe ve inabeleriyle kapına rücû eden tevbe kahramanlarından eyle!
Ey yoksullara her zaman rahmet ve merhametiyle muamele eden.. ey yollara koyulmuşları rehbersiz bırakmayan.. ey şaşırmışların önüne ışıklar saçan, onlara aydın ufuklar gösteren.. ve ey korku içinde yaşayanlara emn ü eman kaynağı olan! Bize merhamet buyur; bizi sırat-ı müstakime irşad eyle ve dünyada rezil rüsvay olmaktan, ahirette de azaba düçar kalmaktan muhafaza buyur!
Efendiler Efendisi’ne, Onun nezih aile fertlerine, seçkin arkadaşlarına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabbimiz!