Kainatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükür;
bütün resullerin seyyidi, enbiyanın imamı, asfiyanın serveri, mahlukatın ekmeli
ve mürşidlerin sultanı Hazreti Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına da
nihayetsiz salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman diliminde yeryüzünün en
bereketli ve en mukaddes beldelerini ziyaret için fevc fevc akın eden
yüzbinlerce misafirinin dualarına icabette bulunduğu gibi Rabbimizin biz nâçâr
kullarının niyazlarını da kabul buyuracağı ümidiyle ellerimizi bir kere daha
kaldırıyoruz:
Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız!
Sen’den bu düşkün kullarına da merhamet edip bizi de iman-ı kâmil ve marifet-i
tâmme ile donatmanı dileniyoruz. Sinelerimizde, Sen’in azamet ve ululuğunun
hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek mehâbet, mehâfet ve vuslata karşı
şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegane Zat Sen’sin! Ne olur, bu lütuflarından
bizi mahrum bırakma! Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl..
taklide takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden, bu
imanın tabiî bir neticesi olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak
yerine getiren ve haklarında yerde-gökte ‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından
eyle.. sadakatı, ihlası, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup
mütevazi davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir!
Ya Rab! Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki: “(Kullarım!) Bana dua edin,
ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve
Sana teveccüh ediyor, hakkımızda vereceğin hükmünü bekliyoruz. Ne olur, bahtına
düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan
zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi
dualarımıza icabet eyle!..
Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü
Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı
güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz. Dualarımızı kabul buyur
Rabbimiz!..