Sahip Değil, Emanetçisin!..

Sahip Değil, Emanetçisin!..

Soru: İman hizmetine sahip çıkma ile vazife yapılan müessesenin ya da birimin sahibiymiş gibi davranma arasında ne türlü farklar vardır? Adanmış bir ruh, vazifeye sahip çıkarken işin yegâne malikiymiş gibi davranıyor olmamak için nelere dikkat etmelidir?



-İman hizmetindeki en büyük mertebe sahipliktir; sahip, talebe ve kardeşten de önce gelir. Davava sahip çıkmak, duygu ve düşünce açısından mübarek bir payedir. (00.40)


-Zühd, cesaret, ilim ve cömertlik misillü hemen her meselenin suistimal edildiği gibi, sahipliğin de yanlış yorumlanması ve suistimal edilmesi söz konusudur. (04.30)


-Sahipliğin suistimal edilme şekilleri… (08.02)


-Hakiki sahibin mütemadî mülahazası… (10.30)


-Üsture de olsa, Hazreti Ebu Bekir’in karakteriyle çok örtüşen bir hadise.. Sevr Mağarası’nda kapatılan delikler ve dile gelen yılan… (15.25)


-Sahipliği kötüye kullanmayalım; kazanma kuşağında kaybetmeyelim. Hayatı rastgele şeylere bağlamayalım ve onu bir zar atma gibi ele almayalım. (17.25)


-Din, akıl, can, mal ve nesil birer emanettir; insan bunlardan hiçbirini çarçur edemez, boşa harcayamaz. Binaenaleyh, sebep ne olursa olsun, intihar eden bir insan ebedi azaba uğrayabilir; dolayısıyla, mücahede meydanında şehadete yürürken bile asıl maksat ölmek olmamalıdır. Ölüm ihtimaline rağmen cepheye gitmek ile ölmek için gitmek birbirinden çok farklıdır. (18.10)


-Devletin daktilosuyla kendi mektubunu yazamazsın!.. Millete hizmet etmen için sana tahsis edilen arabayla gezintiye çıkamazsın!.. Devletin memurunu ailenin ihtiyaçları için bakkala, manava gönderemezsin!.. Yoksa, yaptığın şey haramdır, sen de haramî sayılırsın; ötede ise kırk haramîlerle beraber haşredilirsin. (21.35)


-Hizmetin tek malikiymiş gibi davranıp insanları harcama en büyük cürümlerden biridir ve dini baltalama demektir. (25.40)


-Kimisi çok stratejiktir, kimisi beyan ehlidir, kimisi de görüntü itibarıyla cezbedicidir… Hizmete sahip çıkmak, görüntü kredisine varıncaya kadar bütün kabiliyetleri ve zenginlikleri din adına kullanmayı gerektirir. (28.05)


-Kur’an hizmetinin bir ucundan şöyle böyle tutmuş insanlara karşı vefalı davranmak bizim vazifemizdir; aynı zamanda böyle bir vefa ilahî ahlakla ahlaklanmaktır. (31.15)