Riyazî Düşünce ve İnâyet Beklentisi

Riyazî Düşünce ve İnâyet Beklentisi

Soru: “Riyazî düşünce”nin bizcesini, plan ve proje hususunda matematiğin kurallarından asla ayrılmama, “beş kere beş yirmi beş eder” ölçüsünde sebeplere bağlı kalma; fakat, netice söz konusu olduğunda Müsebbibü’l-Esbâb’ın beş kere beşten yetmiş beş sonucunu hasıl edebileceğine de yürekten inanma şeklinde özetlemek mümkün müdür? Hem düşünce hem de aksiyon safhalarında sebeplere riâyet ile intizâr-ı inâyet dengesi nasıl kurulmalıdır?



-Sevgi dilinin öğretmenleri olarak dünyanın dört bir yanına koşan adanmış ruhlar alkışlanırken, önce istişarenin hakkını verip fikir planında işin içinde yer alan ve sonra da maddî-manevî himmetleriyle sürekli hizmet erlerine yardımcı olan civanmertlik kahramanları unutulmamalıdır. (02.26)


-Sebepleri görmezlikten gelmek bir akîde suçudur. (05.16)


-Başlangıçta esbâba tevessül, neticede ise Müsebbibü’l-Esbâb’a teveccüh etmek gerekir. (06.27)


-Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, bir parmak işaretiyle ayı iki parça yapmıştır. Mevlânâ Câmi’nin dediği gibi, “Hiç yazı yazmayan o ümmî zât, parmak kalemiyle sahife-i semâvîde bir elif yazmış; bir kırkı, iki elli yapmış.” Yani, kamer, şakktan evvel ebcedi kırk olan “mim”e benzer; şakktan sonra iki hilâl oldu, elliden ibâret olan iki “nun”a benzedi. (07.45)


-Rehber-i Ekmel (aleyhi ekmelüttehâyâ) inâyet-i ilahiyeye fevkalâde güveniyordu ama işlerini kat’iyen fevkalâdeliklere bağlamıyordu. (09.00)


-Necmeddin-i Kübrâ hazretlerinin rüyası ve ülkesini savunurken şehadeti… (09.50)


-Devrin şartlarını ve sebepleri gözetmemenin Kur’an aklîliği ile alâkası yoktur. Elinizdeki meşale yanıp tükenmeden onunla başkalarının meşalelerini de tutuşturmak isteyebilirsiniz ama bunu arızasız yapmanın vesilelerini arayıp bulmalı ve sebepleri de hesaba katmalısınız. (11.35)


-Şu duayı her gün yüz defa okuyorum ve herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum: (Bu dua, aynı zamanda, sohbete ve müzakereye başlama duası olarak okunabilir.) (14.40)


اَللّٰهُمَّ زِدْنَا عِلْمًا وَإِيمَانًا وَيَقِينًا وَتَوَكُّلاً وَتَسْلِيمًا وَتَفْوِيضًا وَمَعْرِفَةً وَمَحَبَّةً وَعِشْقًا وَاشْتِيَاقًا إِلَى لِقَائِكَ وَعِفَّةً وَعِصْمَةً وَفَتَانَةً وَحِكْمَةً وَصَدَاقَةً وَإِخْلاَصاً وَوَفاَءً وَحاَفِظَةً وَذاَكِرَةً


Allahım ilmimizi, imanımızı ve yakînimizi ziyadeleştirmeni diliyor; tevekkülümüzü teslim ve tefviz zirvelerine yükseltmeni talep ediyor; marifetimizi, muhabbetimizi, hizmet aşkımızı ve Sana kavuşma hususundaki iştiyakımızı artırmanı arzuluyor; bizi birer iffet, ismet, fetânet ve hikmet insanı kılmanı istiyor; sadâkatimizi, ihlasımızı ve vefamızı azamî seviyeye çıkarman için yalvarıyor; algılama, öğrenme, akılda tutma ve hatırlama melekelerimizi kuvvetlendirerek, ilahî muradını anlama kasdıyla başladığımız müzakeremizi bütün bu mazhariyetlere vesile kılmanı sonsuz rahmetinden dileniyoruz. Duamızı kabul buyur Rabbimiz…


-İhlas mantıkî bir hareketin derinliği olması şartıyla asıl kıymetini kazanır. (15.30)


-İçinde bulunduğu şartları en güzel şekilde değerlendirmeye çalışan Rıdvan ismindeki Kur’an talebesinin teksir makinesi başındaki ihlaslı hali ve sürpriz ziyaretçileri… (19.09)


-Hizmet-i imaniye ve Kur’aniye içindeki arkadaşlarını hicrana terkeden ve onların kuvve-i maneviyelerini kıran kimseler bunun cezasını mutlaka çekerler. (21.09)


-Ben de Hazreti Üstad gibi diyeyim; belki elli senedir dünya zevki namına bir şey bilmiyorum. (23.11)