Kıymetli Arkadaşlar,
Her sabah yapageldiğimiz tefsir ve fıkıh derslerimize birkaç gün ara verdik. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, her zamanki nezaketiyle “Müsaade ederseniz ben beş on gün elimdeki işlerle meşgul olmak istiyorum; sizlerden izin talep ediyorum?” dedi.
Muhterem Hocamızın masasında senelerce öncesine ait tefsir notları son tashihleri yapılıp kitaplaştırılmak üzere bekliyordu. Kur’an’ın îcâz ve i’cazını anlatan ve çokları için başucu kitabı olacağını umduğumuz bu eser inşaAllah bu birkaç günlük fasılada tamamlanmış olacak.
Kıymetli Hocamızın derslere kısacık bir ara vermesinin sebebi sadece o kitap değil. Kendileri aynı zamanda Kalbin Zümrüt Tepeleri’ne tekmile için bazı makaleler yazmaya niyetli. Dahası çoktandır isteyip dile getirdikleri bir naat projesi var. Rabbimizin kolaylıklar ihsan etmesini ve tamamlamayı lütuf buyurmasını ne de çok isteriz. Bir de selef-i salihînin Hak ve halk karşısındaki tevazu ve mahviyetlerini, kendilerine bakışlarını, çok küçük hatalarını gözlerinde büyütüp hemen istiğfar ve tevbeye yönelişlerini el-Kulûbu’d-Dâria adlı münacaat kitabındaki sözleri zaviyesinden kaleme alma düşüncesi var ki, bu da gerçekleşirse hepimiz için çok güzel bir hediye ve kazanç olacak.
Evet, işin tek menfi yönü, derslerimizin muvakkaten de olsa inkıtaya uğraması ve sizlere ders notları sunamayacak olmamız. Fakat merak etmeyin; kıymetli Hocamız namazlara ve toplu dualara iştirak ediyor. Namaz akabinde ya da farklı vesilelerle yine hasbihallerde bulunuyor. Yani, Allah’ın izni ve inayetiyle “nağme”lerimiz devam edecek. Nitekim bugün de o hasbihallerden birinin bir bölümünü arz ediyoruz.
Muhabbetle…