O bir kurbansa şayet, Allah’a yaklaşmaya vesile olduğu gibi, aynı zamanda insanların gönüllerinin birbirine yaklaşmasına da vesiledir. Hatta o gönüller, bir yönüyle Allah’a yaklaşmaya da vesiledir. Elhamdülillah!
“Allah’ım, Sen böyle bir din vaz etmişsin; bu dinde çok ciddi bir teavün düsturu var, bir yardımlaşma düsturu var. Bak, bu mümin kardeşlerimiz bize yardım ellerini uzattılar. Sana binlerce hamd ü senâ olsun!”
Şimdi, o bir lokma eti ağzına koyan bir insan “Sana binlerce hamd ü senâ olsun!” deyince, bu gökler ötesi âlemlerde neye tekabül ettiğini siz kestiremezsiniz. Karşılığının ne olduğunu kestiremezsiniz.
Meseleye böyle basit bir nazarla bakmamak lazım.
Bugün dünyanın değişik yerlerinde fakir ülkelere kurbanlar gönderiliyor. Aynı zamanda milletimizin, Müslüman milletin bu civanmertliği, Türkiye’den başlamak üzere Almanya’da bilinir oldu, İngiltere’de bilinir oldu, İskandinav ülkelerinde, Belarus ülkelerinde, Amerika’da bilinir oldu.
Şimdi kurban günleri oluyor, kurban kesiyorlar, millete kurban eti ikram ediyorlar. Hiçbir mahsuru yok; onlara ikram etmede de bir mahsur yok. Onlara ikram ediyorlar, milletimizin bu civanmertliğini bütün dünyaya gösteriyorlar.
Bu, çok önemli bir şey. Milletimizdeki bu hissî semâti anlatma adına bir vesile midir değil midir? Kendinizi anlatma adına önemli midir değil midir? Bu dinin çok ciddi, böyle çok sağlam esaslar üzerine oturduğunu gösterme adına, sağlam bir blokaj üzerine oturduğunu gösterme adına bir delil midir değil midir bu mesele?
Şimdi bütün dünya duyuyor bunu. O insanların yarın sizin bu örf hanenize iştirak etmeyecekleri belli değil. Yani onlar da “Bizdeniz.” diyebilirler. Nitekim siz oruç tutunca, “Biz de tutalım.” diyorlar. “Biz de bir iftar verelim.” diyor. İftar diyor yani, akşam yemeği demiyor. “Biz de bir iftar verelim.” diyor. “Biz de şu kadar kurbanla sizin yaptığınız bu hayır kervanına iştirak edelim. Afrika’ya böyle gidelim.” diyorlar.
Dünya insanlığına da yeni bir yol ve yöntem öğretme gibi bir şey oluyor bana göre. Yani basit bir kurban meselesi değil bu mesele. Çok şey öğretiyor. İslam’ın hangi esasını, hangi unsurunu alsanız, hepsini böyle açtığınız, analiz ettiğiniz zaman, sizin için ifade ettiği çok önemli manalar vardır.
Hele arka planıyla görme imkânı olursa —ki bazılarınız görebilirsiniz bunu, göremiyorsak mazur görün— arka planıyla mesele ele alınacak olursa şayet, çok şey ifade ettiği görülecektir. Kurban da başlı başına Müslümanlığı ifade etme adına çok önemli bir husus.
Bugün bunu ifade ediyor, yarın neler ifade edeceğini ömrü olanlar görecekler.
“Âbisten-i safâ vü kederdir leyâl hep
Gün doğmadan meşîme-i şebden neler doğar.”
(Geceler hep keder doludur ama, Gün doğmadan önce gecenin bağrından kim bilir ne güzellikler doğar.)
Bekleyip göreceğiz, Allah’ın izniyle, inayetiyle.





