Gâye-i Hayâl ve Virüsler

Gâye-i Hayâl ve Virüsler

Muhterem Hocaefendi Kırık Mızrap’tan ”Güneş Doğacak” başlıklı manzûmeyi seslendiriyor…

Ey mâyesi nurla yoğrulmuş millet!
Hele dişini sık az daha sabret!
Aman, sönmesin sînendeki himmet!
Son durağın “devlet-i ebed müddet”…

Hiç durma yürü ki, yollarda gözler!
Durmuş şehit baban yolunu gözler
Geril, koş! Seni bekliyor pürüzler
Şahlan ki sevinsin kederli yüzler..!

Belli, dâvâ büyük yollar da uzun;
Ne gam! Yolcusu olmuşsun Sonsuz’un!
Kutlu Rehber bu yolda kılavuzun;
Lâfı mı olur artık, karın-buzun..!

Nasıl olsa bir gün güneş doğacak;
Çevreye yeniden nurlar yağacak;
Dağ-dere, ova-oba bucak bucak,
Işık gelip karanlığı boğacak…

– Fikri seviyemiz ne olursa olsun, duygularımızın temiz ve belli bir hedefe müteveccih olması önemlidir.

– “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır.”

– Niyet âlî tutulmalı!

– İnsanın davranışları, niyetini… gaye-i hayalini gösterebilecek bir dürbündür!

– ”Olmak” ve ”Görünmek”…

– Bazen söz, tavır ve düşünce farklılığı ”düşme”den kaynaklanıyor olabilir!

– Gaye-i hayalimiz ile tavırları farklılık arz eden herkesi hıyanet ile münafıklık ile suçlamamalı!

– Kusurlara takılıp kahramanlıkları görmezden gelmek kusurdan 10 kat daha büyük günahtır!

– Bir tek virüs ile insanı mahkum edersek mahkum edilmedik insan kalmaz!

– Kendi kusurlarımızın savcısı olmalı; başkalarının kusurlarına karşı onların avukatı gibi davranmalıyız!