Allah’ım! Bana vereceğin nimetler beni yoldan çıkaracak ya da çizgimi değiştirtecekse ben onları istemiyorum. Ne olur, beni altından kalkamayacağım imtihanlara tabî tutma!.
* * *
Allah’ım! Hayrât ve hasenâta Senin ihtiyacın yok; ama ilâhî lütfuna benim ihtiyacım çok!
* * *
Kâmil imana ulaşmak, Allah’a hep yakın durma ve her zaman O’na yakın olma yollarını araştırmaktan geçer.
* * *
Mü’minler kendilerine değil Allah’a güvenirler; “özgüven” dedikleri şey en hafif ifadesiyle bir aldanmışlıktır.
* * *
Hiç katkıda bulunmadığı bir işten dolayı methedilmekten hoşlanmak –Kur’an’ın açık ifadesiyle– büyük bir nifak alametidir.
* * *
Kâmil mü’min olmaya azmedenler kusurlarını duymaktan dolayı rahatsız olmamayı kendilerine bir şiar edinmelidirler.
* * *
Mü’minin namazdan daha önemli işi olamaz; o, namazı kendine takvim yapmalı ve işlerini elden geldiğince ona göre ayarlamalıdır.
* * *
Hayatınızda bir iğne ucu kadar günahınız varsa onu gözünüzde çok büyük görmeli ve “Her şeyi görüp bilen Müheymin bunu bana sorduğunda ne yaparım?” diye düşünmelisiniz. İşte gerçek iman budur.
* * *
“Lime tekûlûne mâ lâ tef’alûn/Niçin yapmadığınız şeyleri başkalarına söylüyorsunuz?” demek, “Madem yapmıyorsunuz, o halde söylemeyin” demek değildir. O, “Madem söylüyorsunuz o halde söylediklerinizi evvela siz yapın” demektir. Onun için insan yapmasa da söylemeli, fakat dediklerini de yapmaya çalışmalıdır.
* * *
Bir çeşit başkalaşan her çeşit başkalaşabilir.
* * *
Yüreklerinde hayatı istihkar duygusunu geliştiremeyenler hep dünyanın kulu kölesi olarak kalır giderler.