317. Nağme: Peygamberler Yolu ve Diriliş Neslinin İki Özelliği

317. Nağme: Peygamberler Yolu ve Diriliş Neslinin İki Özelliği

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, günün sohbetinde şu konuları anlatıyor:

*İ’la-yı kelimetullah, peygamberler yoludur. Günümüzün adanmış ruhlarının da takip ettiği bu yolun iki önemli buudu vardır: Bir taraftan, cinnet ölçüsünde istiğna, beklentisiz yaşama ve fevkalade îsâr ruhu; diğer yandan, bin türlü meşakkat, bela ve musibet sağanak sağanak yağsa, şikayet etmeden sabır ve tahammül gösterme.

*Fuzulî’nin sözünü biraz değiştirip şöyle diyorum:

“Dertliyim dersen belâ-yı dertten âh eyleme / Âh edip ağyârı âhından âgâh eyleme!”

*Ketencizâde hazretleri de

“Yansam da ocak gibi gayra eylemem izhar / Yakma beni ateşlere ey çarh-ı cefakâr!”

diyor. Onun sözlerini de az değiştirerek şöyle yapıyorum:

“Yansam da ocak gibi gam eylemem izhar / Yakma beni nâr-ı ağyara ey Gaffâr u Settâr!”

*Cenâb-ı Hak, Mâide sûresinin 54. ayetinde şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَلاَ يَخَافُونَ لَوْمَةَ لاَئِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ وَاللهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ

“Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse, (bilsin ki), Allah öyle bir kavim getirir ki, O, bu kavmi sever, onlar da O’nu severler. Mü’minlere karşı yüzleri yerde, kâfirlere (küfür sıfatlarına) karşı ise onurludurlar. Allah yolunda mücahede ederler ve kınayanın kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah, atâsı, ihsanı çok bol olan Vâsi’ ve her şeyi en iyi şekilde bilen Alîm’dir.”

*İnsanoğlu kendi sıfat ve tavırlarının çocuğudur. Onun iyi veya kötü vasıflarından hangisi galebe çalarsa o da, o türden vasıf ve davranışlar göstermeye başlar. Bazen canavar duygulu bir insan hâline gelir; öz kardeşini bile dişler.. bazen ay yüzlü bir Yusuf’a dönüşür, zindanları aydınlatır ve cennet koridorlarına çevirir. Bazen öyle melekleşir ki. ruhanileri bile gıptaya sevk eder. Bazen de şeytanları utandıracak şirretlikler sergiler. Mevlânâ, “Bazen melekler bizim nezaket ve inceliğimize imrenirler; bazen de şeytanlar küstahlığımızdan ürperirler” derken, zannediyorum, insanoğlunda birbirinden çok uzak bu iki yakanın, aynı zamanda ne kadar iç içe olduğunu vurgulamak istemişti.

10:46 dakikalık bu güzel hasbihali de hem ses hem de görüntü dosyaları halinde arz ediyoruz.

Muhabbetle…