272. Nağme: Yanlış Tutulan Notlar ve Ruha İşlenen Kayıtlar

272. Nağme: Yanlış Tutulan Notlar ve Ruha İşlenen Kayıtlar

Sevgili dostlar,

Geçen gün Bamteli sohbeti için çekim yapmak üzere mescidde yerlerimizi alınca, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ellerinde kalem ve defter not almak üzere hazırlanan arkadaşlarımıza bakıp “Bu makineler zaten kayıt yapıyor; ayrıca yazmaya gerek var mı acaba?” diyerek sözlerine başladı. Sonra not tutma ve hakikatleri başkalarına aktarma mevzuunda çok hassas olunması lazım geldiğini anlatıp bu meselenin problemli yanlarına dikkat çekti.

Muhterem Hocaefendi, bazen yanlış yazma ve bazen de yanlış anlamadan kaynaklanan hatalı aktarımların çok büyük problemlere sebebiyet verdiğini misal olarak dile getirdiği şu hadise ile izah etti:

“Geçenlerde bir vesileyle “Îsâr ruhunu yaymalı, herkese mal etmeliyiz; adeta îsârlaşmalıyız!” demiştim. Bildiğiniz gibi; îsâr, insanın kendi ihtiyacı olduğu halde diğer muhtaçların ihtiyaçlarını öne çıkarıp onları gidermesi, kardeşlerini kendine tercih etmesi, toplumun menfaat ve çıkarlarını şahsî çıkarlarından önce düşünmesi ve yaşama zevkleri yerine yaşatma hazlarıyla var olması demektir. Îsâr,

وَلاَ يَـجِدُونَ فِي صُدُورِهِمْ حَاجَةً مِـمَّا أُوتُوا وَيُؤْثِرُونَ عَلى أَنْفُسِهِمْ وَلَوْ كَانَ بِـهِمْ خَصَاصَةٌ

“Onlar, mü’minlere verilen şeylerden nefislerinde herhangi bir kaygı duymaz ve muhtaç olsalar bile onları kendilerine tercih ederler.” (Haşr, 59/9) âyetiyle (Ashab-ı Kirâm’ın yüksek ahlakının bir derinliği olarak) işaret edilen fedakârlığın adıdır.

İşte nazarları böyle büyük bir fedakârlık ufkuna çevirebilmek için “Îsâr ruhunu yayalım, îsârlaşalım!” demiştim. Bir de ne göreyim, arkadaşın biri not olarak yazmış ve orada burada seslendirmiş, “Hocaefendi ‘İsa ruhunu yayalım’ dedi” demiş ve dahası bir sürü teviller yapmış kendince. Maalesef, bazen bu denli yanlış anlamalar ve aktarmalar da olabiliyor.”

Kıymetli Hocamız, bu hadiseyi de anlatarak illa not tutulacak ve başkalarına nakledilecekse, hangi hususlara dikkat edilmesi lazım geldiğini belirttikten sonra, bir de kalb ve ruha kazınması gerekli olan notların varlığından bahsetti. İnsanın ebedî hayatı kazanması için silinmeyecek şekilde kaydedilmesi lazım gelen konular üzerinde durarak, “Öteye öyle silinmez yazılarla gitmeli ki, orada vicdanınıza, ihsas ve ihtisaslarınıza baktıklarında Münkir Nekir şaşakalmalı; ‘Bu adama soru sorulmaz, dopdolu gelmiş!’ demeli.” sözleriyle mü’min için asıl ve öncelikli olan meseleyi bir kere daha hatırlattı.

Bu güzel sohbeti 19:40 dakikalık ses ve görüntü dosyaları halinde sunuyoruz.

Muhabbetle…