Bir Kıyamet Alâmeti: Herc

Bir Kıyamet Alâmeti: Herc

Soru: Kıyametin alâmetlerinden biri olarak haber verilen
“Herc” ne demektir? Herc’in vuku bulacak olması bir kader midir; yoksa, bu türlü
ihbarlar için de “atâ’nın kazayı bozması” söz konusu mudur?



-Herc; kelime itibariyle, altüst, karmakarışık, darmadağınık ve allak bullak
(olma/bir şeyin olması) demektir; bir kıyamet alâmeti olarak ise, katliam,
kıyım, kargaşa, toplumsal sarsıntı ve anarşi manalarına gelmektedir.
(00:48)

-Ayet-i kerimelerde, ortalığı fitne ve anarşiye boğan Ye’cüc ve
Me’cüc adındaki bozguncu taifelerden de bahsedilmektedir. Kur’an-ı Kerim’deki
Ye’cüc-Me’cüc hâdisesi, çok geniş alanlı bir herc ü merci sembolize etmektedir.
(02:33)

-Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Moğol
istilasından Fırat Nehri’nin kıymetler üstü kıymete yükselmesine kadar pek çok
hadiseyi asırlarca öncesinden haber vermiştir. Peygamber Efendimiz, Fırat ile
alakalı ihbarıyla, bir gün onun suyunun altın değerinde olacağını veya yapılacak
barajlar sayesinde “altın” gibi kar getireceğini ya da suyu çekilince altından
çok büyük maden yataklarının çıkacağını bildirilmiş olabilir.
(04:50)

-Allah Rasûlü hem de asırlarca öncesinden pek çok hadiseyi haber
vermiştir. Vakt-i merhûnu (belirlenmiş zaman) gelince her hâdise O’nun tebşir ya
da inzar ettiği şeklinde gerçekleşmede ve O’nun sıdkına şehadet etmektedir.
Bundan sonra da, O’nun ihbarlarının aynıyla çıktığını gören insanlar, Allah
Resûlü’ne bir kere daha bütün kalbleriyle “Sadakte – Doğru söyledin!” diyecek ve
imanlarını yenileyeceklerdir. (06:50)

-İnsanlığın İftihar Tablosu
(aleyhissalatu vesselam), “Benim adım güneşin doğup battığı her yere
ulaşacak!..” derken hem ileride gerçekleşecek bir hadiseyi haber vermiş hem de
ümmetine bir hedef göstermiştir. (07:35)

-Sâdık u Masdûk Efendimiz,
hercümerç ile alâkalı ifadelerinde de büyük bir tehlikeye dikkat çekmekle
beraber, mü’minleri tedbir almaya ve herc sellerine karşı dalgakıranlar
oluşturmaya yönlendirmektedir. (11:00)

-Diyalog ve eğitim faaliyetleri
vesilesiyle dünyanın dört bir yanında hizmet eden adanmış ruhlar, kendi
vazifelerini yapmanın yanı sıra muhtemel hercümerçlere karşı sulh adacıkları da
kurmaktadırlar. (12:32)

-Sulh adacıkları oluşturma ve barış köprüleri
kurma gayretlerinin neticesidir ki; bir konferansta konuşan bir Yahudi din
adamı, arkadaşınıza, “Kerim, sen müslümansın; mahcup davranmamalı, dik
durmalısın!” diyecek kadar sizin dininize ve değerlerinize saygı duyuyor. Dr.
Jill Carrol tam kırk yerde toplantılara katılıp yaptığınız hizmetlerin
felsefesini anlatıyor. (13:15)

-Yurtdışında hizmet eden her adanmış ruh,
aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin fahri bir temsilcisidir.
(18:05)


Soru: Bazı muhaddisler, Herc’in haset ve kıskançlık
sebebiyle inananlar arasında meydana geleceğini ve bunun sonucu olarak dahilî
bir kıyımın zuhur edeceğini söylüyorlar. Farklı meşreplere müntesip mü’minler
arasında böyle bir Herc’in tahakkuk etmemesi için inananların üzerine düşen
vazifeler nelerdir? (19:52)



-Bazı modern yorumcular, “Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her
tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı
sıra…” mealindeki (Enbiyâ, 21/ 96) ayet-i kerimede, saylonlar gibi makine
adamlara ve robotlara da işaret olduğunu söylemektedirler. Bu itibarla, Herc’in
keyfiyeti hakkında kesin hükümlerden kaçınmak icap eder. (21:00)

-Allah
muhafaza buyursun, değişik rekabet hisleriyle dışa vuran kıskançlık,
hazımsızlığa hazımsızlıkla mukabele şeklinde ortaya çıkan çekememezlik ve gidip
hezeyana dönüşen, sonra da bir tufan halini alan daha müthiş haset hissi… gibi
zaaflar yüzünden, mü’minler arasında da hercümerçler meydana gelebilir.
(22:29)

-Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle
buyurmuştur: “İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de
cehenneme gider.” Bir sahabi, “Ey Allah’ın Râsulü! Kâtili anladık ama ya maktul
niçin cehenneme gider?” diye sorunca, Allah Rasûlü, “Çünkü  o da bütün
gücüyle arkadaşını öldürmek için çaba gösteriyordu.” cevabını vermiştir.
(24:11)

-Hadis-i şerifte, “Ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi haset de
iyilikleri öyle yer bitirir.” buyurulmaktadır. Haset yangınlarına maruz kalmadan
önce bu konuda da tedbirler alınmalıdır. Ezcümle, başka dinlerin
müntesipleriyle, hatta din şeklindeki organizasyonların mensuplarıyla bile
diyaloglar geliştirip kalblere girmeye çalışan mü’minler, değişik vesileleri
değerlendirerek kendi din kardeşleriyle de dostluklarını mutlaka pekiştirmeli ve
böylece dâhili bir hercin önünü kesmelidirler. (26:25)

-Hafız-ı Şirazî
der ki: “İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır:
dostlarına karşı mürüvvetkârâne muaşeret ve düşmanlarına sulhkârâne muamele
etmektir.” (29:02)